Aslında benim yemek maceram evlendikten sonra başladı. Bizim ailenin hatunları da çok güzel yemek yaparlar, özellikle de anneannem. Fakat bu konuda ailelerin ilk torunu, ilk çocuğu olmam vesilesiyle ellerim sıcak ve soğuk sudan uzak tutuldu her zaman. Yani mutfak da pişen hazır önüme düşerdi. Bana dayılarımla ev içerisinde koşuşturmak düşerdi.
Özellikle benden 9 yaş büyük olan küçük dayımla haylazlık yaparak geçerdi günlerimiz. Yazlıkları Büyükada'da bahçede ağaçlara tırmanırdık, kışları ise sadece ailenin oturduğu binada apartmanlar arası birbirimizi kovalamakla meşguldük..
Dayım dilini çıkarıp gözlerini kapardı :) Bende o benim ona dil çıkardığımı görmedi diye zırlardım. :)
Dedemden fırçayı büyük olduğu için haklı da olsa haksız da olsa canım dayıcığım yerdi. Şimdi o kendi kocaman ailesi ile mutlu mesut, ben de öyle. Arada bir de mesafeler ve onun doğurduğu özlem olmasa... 'Uçsa uçsa kuş uçsa, bende kanatlarında olsam'
Nerden nereye atladım.
Eşimin ailesi çoğu okumuş fakat anneliğe zaman ayıran hanımlarla dolu. (Çocuğu okullu olmuş bazı anneler ise hem işe hem de bu tür etkinliklere katılmaya devam ediyor.) Hepsi de kültürüne düşkün insanlar. Geçmişte ailelerinin uyguladığı birtakım gelenekleri devam ettirmekteler. Bunu gerçekten takdir ediyorum. Aile olarak birbirine sımsıkı sarılanların çemberi ne yazık ki günümüzde daralmış durumda. Fakat eşimin ailesi yoğun iş temposu, büyük şehir hayatı ve diğer yeni zaman etkenlerine rağmen görüşmeyi, birbirini tutmayı biliyorlar. Bunlardan biri de yemek kültürü. Mesela eşimin dayısının tatlı mı tatlı annesi çocukları ve ailedeki gönüllü kızları, yani isteyeni toplayıp toptan içli köfte veya mantı yapar. Biri doktor çıkar hastaneden ve apar topar İçli Köfte doldurmaya gelir.
Sonra bu çalışmanın ödülü olarak yorgunluğunu çay ve nefis İçli Köfte Ziyafetiyle atılır. Şöyle bol tereyağlı, hafif acılı, salçalı tadına doyum olmayan Köfteler ve biraz sohbet.
Yapımı ise şöyledir.
1kg Köftelik bulgur hamur yoğurma makinasında ılık su ile yumuşayıncaya kadar yoğrulur. Ardından tuz,karabiber,pul biber eklenir. Sonra 2 yumurta, 600gr yağsız kıyma eklenip un da ekleyerek yoğun hamur kıvamına gelene kadar yoğrulur.
İç harcı için orta yağlı kıyma suyunu çekene kadar bol tereyağda kavrulur. Suyunu çektikten sonra soğanlar eklenir. Ardından domates ve miss gibi ev yapımı biber salçası,ve baharatları ile tuzu eklenir. İsteğe göre cevizde ekleyebilirsiniz.
İç harcı soğumaya bırakılır.
Hamurun yanına mutlaka bir kase su alın yanınıza. Eller ıslatılır , hamurdan ceviz büyüklükte parçalar yapılır. O parçaları yavaşça, döndürerek baş parmağımızla oyulur. İçi 1 yemek kaşığı harçla doldurulup iyice kapatılır ve tekrar yuvarlanır.
Eğer buzluğa atıcaksanız önceden tepsilere dizip dipfrize atın. Tek tek donan İçli Köfteleri sonradan poşetleyip buzluğa atabilirsiniz.
Hemen yiyeceğim derseniz Köfteler kaynar suda pişirilir. Tavada ise tereyağında salçalı sosu hazırlanır. Kevgirle sudan çıkartılan köfteler tavaya atılıp bir iki karıştırıldıktan sonra , isteğe göre yoğurtla servis edilir. Biz genç nesil şahsen bu kadar yağ kullanmıyoruz, fotoğraf gözünüzü korkutmasın. Çok az yağlada kavurmak yeterlidir ;)
harika görünüyor ellerinize sağlık :)
YanıtlaSiltesekkür ederim, yazdığım gibi ben sadece çıraklık yaptım ;)
SilTam sevdiğim gibi haşlama ve tereyağlı sos.. çok güzel görünüyor. ellerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilEnfes görünüyor, içli köfte en favori yemeğim:)
YanıtlaSil